Egeden Akdeniz’e en iyi tatil rotası ya da alternatif tatil planı arayanlar için geçtiğimiz haftalarda yaşadığım tatil deneyimim ile alakalı bir yazı yazmak istedim. Geçtiğimiz hafta aynı zamanda bir blogger olan yakın dostum Fırat ile bir tatile çıkma kararı alıp plan yapmaya koyulduk. Aslında yurtdışına gitmeyi hedefliyorduk fakat benim iş durumum nedeniyle bu mümkün olmayınca biz de Egeden Akdeniz’e doğru kıyı şeridinden bir rota çizerek yolculuk etmeye karar verdik. Mavi ve yeşilliklerle dolu bu bir haftalık yolculuğu oldukça ekonomik ve zevkli hale getirmek istediğimizden epey araştırarak güzel bir plan yaptık. Sonrasında İzmir çıkışlı bir hafta sürecek eğlenceli ve güzel tatile başladık. Tatilim sırasında gezdiğim yerler ve kaldığım mekanlarla ilgili kısa kısa notlar tuttum ve onları da bu yazıda paylaşmak istedim.
ROTAYI NASIL PLANLADIK ?
Hemen herkesin kullandığı Google Maps’i kullanarak gitmek istediğimiz yerlerin kıyı boyunca yol güzergahlarına bakıp tek tek planladık fakat Google’ın rota işaretleme özelliği olmadığı için ben farklı uygulama arayışına girdim ve en sonunda iOS kullanıcıları için App Store üzerinden indirilebilecek “Route Maker” isimli rota hazırlama uygulaması ile aşağıdaki görsel yer alan tatil rotasını hazırladım.
BODRUM CENNET KOYU-İLK ROTA
Cennet koyu çok güzeldi, koyda rahatlıkla kamp atabiliyorsunuz, ateş yakmak yasak, manzarası şahane denizi çok güzel serin, berrak ama taşlık denize girecekseniz deniz ayakkabınızı yanınıza getirmenizi tavsiye ederim. Denize 8/10 verdim. Gece kamp alanında domuzlar oluyor insanlara saldırmıyorlar ama dikkatli olmak gerekiyor. Bunun dışında doğayla kafa dinlemek ve sessiz sakin bir kamp deneyimi yaşamak istiyorsanız güzel bir alan.
TAVŞAN ADASI-BODRUM
Bodrum da ikinci durağımız Tavşan Adası adıyla da bilinen Asar Island. Bodrum Gümüşlük te yer alan bu güzel adanın bu kadar ziyaretçi almasının nedeni elbette hikayesi. Tavşan Adası Halikarnassos Kralı Mousolos’un sevgilisi ile günbatımını izlemek için karadan yürümek için yol yaptırdığı güzel bir ada. Burada mekanlar denize sıfır ve güzel. Deniz üzerinden yürüyerek adaya ulaşmak mümkün kazıları daha önce yapılmış ama ada turizme kazandırılmamış. Böyle bakir kalmasının daha iyi olduğunu düşünüyorum. Karadan adaya yüyeceklere yine deniz terliklerini yanlarında bulundurmalarını tavsiye ederim. Güzel bir manzaraya sahip. Sanırım geçmiş çağlardan günümüze hanımcılık konusunda değişen pek bir şey olmamış 🙂
BODRUM PLAJLARI
- Gümüşlük Plajı
Tavşan Adası ziyareti sonrası Bodrum Gümüşlük halk plajına geldik denizini ve kumsalını çok beğenmedim deniz taşlık yer yer yosunlu ve kirli 3/10 veriyorum denize. Temmuz sonu olmasına rağmen serin ve hafif rüzgârlı bir hava vardı. Halk plajında şemsiyeler ücretsiz ve cankurtaran var. Yakınlarda ücretli tuvalet ve çay kahve içebileceğiniz mekanlar var ama fiyatlar uçuk. Gümüşlük te denize girdikten sonraki durağımız Turgutreis oldu.
- Turgutreis
Turgutreis güzel bir yer biraz İzmir Çeşme yi andıran bir yapısı var. Marina kısmında pek çok kafe, kitapçı, yemek yenilenecek yerler ve alışveriş merkezi mevcut. Fiyatlar bazı mekanlarda uygun. Kahve Dünyası, Simit Sarayı gibi yerler görece daha uygun. 10 liraya filtre kahve içebiliyorsunuz denize nazır.
- Yahşi Plajı
Yahşi Plajı ve denizi güzel ama denizin büyük kısmı mekanların ve otellerin işgalinde küçücük bir yere halk Plajı yapılmış duş ve tuvalet ücretsiz su soğuk ve temiz şınorkel ile çok güzel yüzülüyor balıklar ve deniz canlıları bolca var ama her yerin işgal altında olması can sıkıcı sonuçta plajlar halkındır işletmelerin değil böyle güzel yerlerin mekan işgalinde iken küçücük halk plajlarının varlığı insanı üzüyor.
- Bodrum Geceleri
Gece hayatını çok seven birisi değilim sessiz sakin huzurlu bir tatili yeğlerim fakat gece hayatını sevenler için Bodrum merkez ve Bodrum Gümbet hayli çeşitlilik sunuyor. Özellikle Bodrum Gümbet geceleri br hayli hareketli. Biz Temmuz ortası gitmemize rağmen bu yıl turist sayısının az olması bizi hayli şaşırtmıştı. Bodrum’a bu yıl daha ziyade yerli turistler gelmiş. Esnafın çoğu turist azlığından şikayet ediyordu. Mekanlardaki konseptler çeşitlilik gösteriyor. Halayından, oyun havasına, disko müziklerinden, chill müziklere türlü mekanlar mevcut. Bodrum merkezin inanılmaz bir trafik ve park sorunu var. Yeme içme konusunda Burger King, Mc Donalds, Starbucks gibi büyük markaların şubeleri olduğundan sorun yaşamaz ve uygun fiyata yer içersiniz.
KLEOPATRA ADASI (SEDİR ADASI)
Kleopatra Adası (Sedir adası) tarihi bir yanı var suyu çok güzel berrak ama adaya gidiş dönüş tekne 30 TL ayrıca adaya müzelkart ile giriliyor müzekart 70 TL öğretmenlere ücretsiz, sadece adaya girmek için bilet almak isterseniz giriş ücreti 36 TL, öğrenci müzekart 30 TL. Kumu çok güzel incecik. Şezlonglar ücretsiz içerde yiyecek içecek pahalı su 6 TL tost 22 TL yiyeceği dışardan getirmek daha mantıklı. Müzekartlıysanız yiyecek içecekler %50 indirimli. Telefonlar çekiyor ama internet hızı düşük 3G çekiyor. (Vodafone) aşırı kalabalık duşlar yetersiz. Bunun dışında bu adanın güzel bir hikayesi var. Rivayet o ki zamanında Roma komutanlarından Marcus Antonius Mısır dan gemilerle bu adaya özel kumlar getirtip bir plaj oluşturuyor ve bunu sadece kraliçe Kleopatra ile burada denize girebilmek için yapıyor.
-
- Marmaris İçmeler koyu çok kalabalık her yer İngiliz turist kaynıyor. Plajlar yine işgal altında. Ücretsiz kamp alanı mevcut fakat beton yapılar fazla zamanında bir tesis varmış yıkılmış orayı kamp alanı yapmışlar.
- Kumlubük bakir güzel etrafı ormanlık dağlarla çevrili suyu serin ve derin kumsalı kötü ama suyu çok güzel bakir olması çok büyük artı ve halk Plajı şeklinde kalabalık değil. Çadır kurulacak yer bulduk müthiş bir gökyüzü vardı bir Samsunlu çiftle sohbet ettik çok eğlenceli insanlardı
FETHİYE-ÖLÜDENİZ
Fethiye Ölüdeniz epey güzel giriş araçla 25 TL yaya 7 TL içerde duş tuvalet soyunma kabinleri var suyu çok berrak ama yeme içme aşırı pahalı gidilip görülür ama öyle abartıldığı kadar bir yer mi emin değilim. Manzarası çok güzel Kuşadası Güzelçamlı Milli Parkı’na benziyor. Ölüdeniz de epey bir araç trafiği var beklerken siniriniz bozulabilir. Ayrıca biz geç saatte gitmemize rağmen inanılmaz bir insan kalabalığı söz konusu idi. İçerde şezlong ve şemsiyeler ücretli olarak satılıyor. Denizin ön tarafının çok temiz olduğunu söyleyemeyeceğim fakat biraz açıklara gittiğinizde daha temiz bir deniz sizi karşılıyor. Su çok çabuk derinleşiyor.
ANTALYA-KAPUTAŞ PLAJI
Kaputaş plajını çok beğendik. Yolun kenarında ve çok güzel bir manzarası var suyu da fena değil dalgalı ama kirli tekneler pisliğini boşaltıyor sanırım yüzerken iğrenç şeyler gördük ve çok kalabalıktı. Daha sonra öğrendiğimizde son zamanlarda bir dip akıntısı olduğunu ve bu yüzden bu tarz şikayetler olduğunu ama daha öncesinde böyle bir sorun olmadığını öğrendik. Aracımızı park etmeye çalışırken yolun yapımı sırasında ölen işçilerin olduğu tabela bizi biraz hüzünlendirdi. Plajın işletmesi belediyeye ait bu yüzden fiyatlar çok uygun. Bu bizi mutlu etti. 1 şemsiye 2 şezlonga 30 TL ödedik böylesi güzel bir yerde çok güzel fotoğraflar çekildik tavsiye ederiz. Vodafone bölgede çok zayıf çekiyor böyle turistik bir yerde böyle zayıf çekmesi saçma. Yeme içme konusunda da gayet ekonomik. Belediye tarafından işletilen yerde duş tuvalet ücretsiz ve temiz yeme içme ucuz ve kaliteli. Yolunuz düşerse uğrayın mutlaka rota yapacaksanız da mutlaka rotanızda burası yer alsın.
KEKOVA TEKNE TURU
Antalya’nın Kaş ilçesi benim için rotanın son durağıydı çünkü işim sebebiyle eve geri dönmek durumundaydım. Tatilin en güzel ve keyifli anlarını yaşadığımız bu tekne turunda pek çok koyu ziyaret etme hemen hepsinde yüzme fırsatı elde ettik. Tekne turumuzu Begonvil Turizm’den 130 TL karşılığında satın aldık ve oldukça eğlenceli hatta fırlama olan rehberimiz ve Fransız ağırlıklı bir kafile ile koy koy gezdik. Turun en beğendiğimiz yanı yemekleri oldu. Müzik olmaması ve üç dilde çeviri yapılma zorunluluğu biraz sıkıcıydı ama gittiğimiz koylar ve gördüğümüz manzaralara değdi diyebilirim.
-
- Burç Koyu tur ile birlikte ilk uğradığımız koy burası oldu. Tekne belirli bir yere kadar kıyıya yanaşıyor ve yüzmeniz gerekiyor. Neyse ki biz deniz ayakkabılarımızı yanımıza almıştık ve onlarca kalıntının olduğu ve bir tarih setini andıran bu güzelim koyun kıyısını gezip görebildik. Gerçekten benim gezip gördüğüm en güzel manzaralardan birisiydi. Tarihi Likya kalıntıları ve geçmiş medeniyetlerden kalma yapılarla inanılmaz güzel bir yer. Buraya gelirseniz mutlaka karaya çıkıp manzaraya bakın.
- Kaleköy (Simena) tekne turu sırasında ikinci durağımız oldu. Oldukça güzel bir manzaraya, kral mezarlarına ve tarihi bir kaleye sahip olan Simena en az bir saatinizi ayırmanız ve etraflıca gezmeniz gereken güzellikte bir yer. Burada dondurma meşhur ve hemen her mekanda ev yapımı dondurmalar var ben karnım aç olduğu için tatmadım fakat arkadaşım denedi ve çok lezzetli buldu. Kalenin olduğu ören yerine giriş Müzekart ile yapılıyor. Müzekartınız yoksa 14 TL olan giriş ücretini nakit ödemeniz gerekiyor kartla ödeme yapılamıyor. Çok güzel fotoğraflar çekebileceğiniz bir yer burası.
- Hamidiye Koyu Hamidiye Koyu adını tarihi bir hikayeden alıyor. Burası Balkan savaşı sırasında düşman gemilerine kök söktüren Hamidiye Kruvazörü ve komutanı Rauf Orbay’ın harekatlar sırasında saklandıkları koydur. Adını buradan alır. Bir kayanın üzerine boyadıkları Türk bayrağı hala korunmaktadır. Kara bağlantısı olan koyda kamp atan gençler gördük suyu yine oldukça güzeldi. Burada sevimli bir Golden cinsi köpekle denizde yüzdüm ve çok eğlendim. Golden sevdam yine kabardı diyebilirim 🙂
- Korsan Mağarası yine ilgi çekici bir yerdi. Tekne ile kıyıdan yanaştık fakat içerisine girmedik. Rehberin anlattığına göre Kartacalılar buraya teknelerini gizleyerek gelen gemilere korsan baskınlar yapıyor ve farkedilmeden büyük yağmalar gerçekleştiriyorlarmış.
- Gökkaya Koyu yine oldukça berrak bir suya ve bakir bir doğaya sahipti. Burada yüzmek epey keyif vericiydi diyebilirim. Arkadaşımla tekneden kayalıklara yüzen iki üç kişiden biriydim ve insanlardan uzakta berrak suda yüzmenin güzelliğini gördüm.
- Fatma Ana Koyu ise tekneden suya atlama işini yaptığımız fakat benim artık yorgunluktan yüzmeyi bıraktığım koylardan birisi oldu. Burada tekneden atlayan Fransız çocukları alkışlayıp eğlenceli vakit geçirdik. Yine suyu temiz ve derin koylardan.
- Katır İskelesi benim tekne turunda son yüzdüğüm koy oldu. Burası da oldukça bakir ve çok az teknenin olduğu bir yerdi. Burada doya doya rahatça yüzdük. Kayalıkların üzerine çıktığımda çok güzel renkli balıklarla karşılaştım. Burada da yüzmenizi fakat karaya çıkacaksanız deniz terliği bulundurmanızı tavsiye ederim.
- Batık Şehir tur kapsamındaki son durağımızdı ve tek kelime ile muhteşemdi. Özellikle benim gibi tarih seven biriyseniz Likya kalıntıları ve o dönemin insanlarının yaptığı liman ve kıyı yapılaşması çok ilginizi çekecektir. Rehberimiz bu bölgeyi ve kalıntıları olabildiğince güzel anlattı ve dinlerken etkilendim. Limanından, tahıl ambarına, kilisesinden, hamamına devasa bir şehir vardı kıyı boyunca. Ne yazık ki yağmalandığı için yüzmenin yasak olduğu bir bölge burası.
NEREDE KONAKLADIK ?
Her ikimizde kamp deneyimi olan insanlar olduğumuzdan konaklama işini ekonomik hale getirmek için ücretsiz kamp alanlarını tercih etmeye çalıştık. Cennet Koyu ve Kumlubük te iki gün ücretsiz kamp attık. Ardından duş ihtiyacımızı karşılamak için Faralya köyünden bir aile tarafından işletilen Faralya Gül Pansiyon da uygun fiyata konakladık. Fiyata göre odalar çok eski ve pansiyon çok amatörceydi ama insanlar çok samimiydi. Daha sonra Kaş da Can Mocamp bir gece konaklama imkanımız oldu burada da canlı müzik eşliğinde güzel bir gece geçirdiğimizi söyleyebilirim ve yine burada da insanlar oldukça tatlılardı. Bir günü de çok para harcamamak adına arabada uyuyarak geçirdik 🙂
NE YEDİK NE İÇTİK ?
Kamp yapanların göz bebeklerinden olan Nurgaz’ı yola çıkmadan önce yanımıza aldığımızdan kendi yemeğimizi pişirme imkanımız oldu. Sık sık haşlanmış yumurta ve menemen yaptık. Bunun yanı sıra ton balığı ve mısır konservesi tükettik. Gittiğimiz yerlerde yemek yemeyi de ihmal etmedik. Özellikle tavsiye üzerine gittiğimiz Ortaca daki Gusto isimli ev yapımı hamburgerler yapan yeri tavsiye edebilirim. Kaputaş Plajı’ndaki belediye işletmesinde yapılan gözlemeleri de çok lezzetli bulduğumu söylemeliyim.
Geçmiş yıllarda da pek çok tatil deneyimim olmuştu fakat bu uzun yıllar sonra yaptığım hem en ekonomik hem de en güzel tatillerden birisi oldu. Tatil boyunca bana eşlik eden ve güzel arabası ile şoförlük yapan dostum Fırat’a da teşekkür etmem gerek. Rota ve gezilecek yerler ile ilgili merak ettiğiniz şeyler olursa yorum formu aracılığıyla sorabilirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle.
2 Yorumlar
Asıl ben teşekkür ederim pek kıymetli dostum sayın Gürkan. Rotayı bir gün önce sonlandırıp suluadayı görmemeniz üzdü. Ama yapacak bir şey var mı.. yok.. 🙂 Rotaya hala sensiz devam etmekte ve değişik maceralar yaşamaktayım, sana “bende blogda yazacağım ama epey özet olacak” demiştim sanırım öyle olmayacak. Şu sıralar epey detaylı bir not tutma girişimim var, yalnızlıktan da olabilir bilemedim 😀
Sensiz “sap” bir şekilde devam ettiğim bu ege-akdeniz turunun yazısını tatil sonunda yayınladığımda buradan da paylaşırım.
Keşke ben de devam edebilseydim o rotaya 🙂 İyi gez ben yokken yazını bekliyorum. Buradan link veririz.