Yabancılara Türkçe öğretiminde karşılaşılan sorunlar, Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde karşılaşın güçlükler neler ? Çözüm önerileri ve sahada görev yapan Türkçe öğreticilerinin görüşlerinden hareketle hazırladığım yeni bir yazıdan herkese merhaba. Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi alanında çalışmaya başladığımdan beri bu alanda yer alan kaynakları tarıyor ve alanda yer alan eksik konular hakkında araştırma yaparak kendi fikirlerimi de içeren yazılar yazmaya özen gösteriyorum. Türkçe öğretimi esnasında öğreticilerin karşılaştığı problemler üzerine bir anket düzenledim ve alanda çalışan arkadaşlardan gelen dönütler ve kendi deneyimlerim ile bu yazıyı oluşturmaya karar verdim.

yabancilara-turkce-ogretimi-sorunlari

Yabancılara Türkçe öğretirken karşılaşılan sorunları şu başlıklar altında toplamak mümkün:

  • Materyal ve döküman  eksikliğinden kaynaklanan sorunlar:

Sahada çalışan hemen herkesin en çok muzdarip olduğu konu dil öğretimi alanında kaynakların yetersizliği. Türkçe öğretimi yeni yeni hak ettiği yeri bulan bir alan ve bu alanda çalışmalar halen devam etmekte. Her gün yeni kaynaklar hazırlanmakta, fakat mevcut durumda kaynaklar yetersiz ve mevcut kaynaklara ulaşmak sıkıntılı. Yunus Emre Enstitüsü, Tömer v.b kurumlar bu alanda çalışmalar yürütse de eksiklikler mevcut.

  • Ders kitaplarının eksik ve yetersiz olmasından kaynaklanan sorunlar:

Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi için hazırlanmış tüm ders kitapları Türkçeyi bildiği varsayılan öğrencilere yönelik hazırlanmış durumda. Fakat ülkemizde Türkçeyi ve Türk alfabesini hiç bilmeyen ve farklı milletlere mensup pek çok yabancı bulunmakta. O öğrencilerin seviyelerini gözönüne alan ve çocuklara yönelik ders kitapları ne yazık ki mevcut değil. Mevcut kitapların hemen hepsi belli bir yaş gruna yönelik (+15 yaş). Anadili ve kullandıkları alfabe farklı olan çocuklara Türkçe öğretirken bu büyük bir sorun haline gelmekte.

  • Öğrenci motivasyonu ve yaşanılan çevreden kaynaklanan sorunlar:

Türkçe öğretimi sırasında öğrencilerin derse karşı ilgi ve tutumları, yaşadıkları ortam çok önemli. Arap kökenli öğrencilere Türkçe öğretirken derste kendi aralarında Arapça konuşmaları öğrenmeyi ciddi olarak sekteye uğratan dil sorunlarından. Yine yaşadıkları çevrede öğrencilerin dile maruz kalmamaları, izledikleri televizyon programlarının Türkçe olmaması, ödevlerini yapmamaları gibi konular öğreticilerin ve benim de şikayetçi olduğum öğrenciden ve çevreden kaynaklı Türkçe öğretimini sekteye uğratan sorunlardan.

  • Türkçe’nin grameri ve fonetik yapısından kaynaklanan sorunlar:

Yabancılara Türkçe öğretirken yaşadığımız sorunlardan birisi de gramer ve fonetik öğretirken öğrencilerin zaman zaman sorunlar yaşaması. Özellikle Arap alfabesi kullanan öğrenciler hareke sistemi kullandıklarından Türkçede yer alan vokal ve bazı konsonantları telaffuz etmekte ve bu sesleri çıkarmakta zorlanıyorlar. Örneğin dudak sesleri olan “B ve P” seslerini karıştırıp “Karbuz” gibi telaffuz hataları yapabiliyor, yine “C ve J” seslerini birbirlerinin yerine kullanabiliyorlar. Yine işin gramer kısmında “Ad durum eklerinin hatalı kullanımı”, “İyelik eklerinin bir türlü öğrenilememesi” “Mecaz, atasözü ve deyimleri anlamada zorlanmak” gibi dil ve düşünce ile alakalı problemler alanda mevcut.

  • Öğretim ortamı ve öğretim teknolojilerinin eksikliğinden kaynaklı sorunlar:

Yabancı dil olarak Türkçe öğretirken en önemli ve olması gereken kriterlerden birisi sınıfta yer alan öğrenci sayısı, sınıf oturma düzeni ve öğrencilerin seviye sınıflarına göre öğrenim görecekleri sınıflara yönlendirilmesi. Tömer’lerde eğitim alan öğrenciler bu konuda sorun yaşamazken ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli öğrencilerimizin eğitim gördüğü sınıflarda ne yazık ki seviye sınıfları yapmak bir hayli zor. Yine dil öğretirken öğretim teknolojilerinin eksikliği büyük handikap. En azından bir bilgisayar ve bir projeksiyon cihazı yardımı ile dil öğrenenlere Türkçe ses ve görüntü içerikli videolar izletilmeli, müzikler dinletilmeli.

turkce-ogretimi-karikatur

Sonuç ve Çözüm Önerileri:

Yabancılara Türkçe öğretimi alanında karşılaşılan sorunlara baktığımız zaman en önemli sorunlardan ve acilen giderilmesi gerekenlerden birisi bana göre materyal ve kaynak sorunlarının giderilmesi ile kitapların güncellenmesi hususlarıdır. Özellikle küçük yaş gruplarında Türkçeyi hiç bilmeyen Latin alfabesi dışında alfabe kullanan bireylere yönelik yeni yayınlar, kitaplar, materyaller üretilmeli ve alandaki eksiklikler giderilmelidir. Bu konuda başta Yunus Emre Enstitüsü olmak üzere çeşitli kuruluşlar çalışmalar yapmakta fakat burada biz öğretmenlerin ve eğitimcilerin de derse girmek dışında kendimizi geliştirip alandaki çalışmalara katkıda bulunmamız gerekiyor. Yine ülkemizde misafir olan ve Türkçe öğrenmek isteyen bireylere ve Dünya’nın her yerinde Türkçeyi öğrenmek isteyenlere dilimizi öğretebilecek donanımda öğretmenlere ihtiyaç olduğundan üniversitelerin Türkçe, Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde “Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi” dersi zorunlu dersler arasında yerini almalı diye düşünüyorum. Ek olarak teknolojik gelişmeler gözönüne alınarak uzaktan eğitim yoluyla Türkçe öğretimi konusuna daha fazla eğilmeli (Yunus Emre Enstitüsü’nü bu konuda tebrik etmek gerek.) ve mobil uygulamalar geliştirerek Türkçeyi evrensel bir dil haline getirmeye çalışmalıyız.

Yazar

Araştırıp incelemeyi, yeni şeyler öğrenmeyi ve bu öğrenme deneyimimi bloğumda okuyucularla paylaşmayı seviyorum.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.