Dikili’de gezilecek yerler, Dikili’de nerede kalınır? İzmir Dikili tarafından tatil yapmayı düşünenler için faydalı olacağını düşündüğüm yeni bir gezi yazısından herkese merhaba. Geçen hafta tatil ve izin zamanını değerlendirmek için arkadaş grubumla beraber Dikili tarafına gitmeye karar verdik. Dikili uzun süredir gidelim deyip bir türlü gitmediğimiz ama hep merak ettiğimiz bir tatil yöresiydi. Genelde Çeşme, Foça, Seferihisar tarafları bize daha yakın olduğu için oraları tercih ediyorduk. Bu sefer artık zamanıdır deyip Dikili planı yaptık. Yazının başından şunu söyleyip Dikili’ye mutlaka gidin.
Dikili’de kalınacak yerler, Dikili’de nerede gezilir, ne yenir? Nerede kalınır gibi sorular bizim de kafamızı kurcalıyordu. Ufak bir internet araştırması ile bunu da çözmüş olduk. Biz çadırlarımızla beraber Dikili tarafında kamp yapmaya karar verdik ve normalde free camp tercih etsek bile yangın riski sebebiyle çoğu yerin jandarma denetiminde olması gibi sebeplerle kampingte konaklamaya karar verdik. Dikili’ye gidiş için kullanacağınız iki yol mevcut. Ya şehir tarafını kullanarak Aliağa-Menemen yönünü tercih edeceksiniz ya da yeni açılan Kuzey Ege Otoyolu’nu kullanacaksınız. Biz Aliağa tarafında çok trafik olduğu için yeni yolu kullanmayı tercih ettik. Yol ücreti 2022 itibariyle 55 TL idi. Bu rakam açıkçası mesafeye göre bize fazla geldi. Sonradan araştırdığımda en pahalı otoyollardan birinin bu yol olduğunu öğrendim. Yol çok rahat fakat gereğinden fazla pahalı. Gezimizin ilk günü Denizköy tarafında konaklayacağımız kampinge gelmeden önce Dikili’de tekne turuna çıkmaya karar verdik. İyi ki de böyle bir karar vermişiz. Dikili’ye gidecekseniz mutlaka tekne turuna katılıp birbirinden güzel koyları gezin derim. Bizim gittiğimiz koyları beğeni sırama göre şu şekilde sıralayabilirim:
- Akvaryum Koyu: Tekne turu sayesinde Maldivler kalitesinde ve renginde inanılmaz güzel turkuaz bir denize sahip olan Kalem Adası ile Garip Ada arasında kalan muhteşem bir koydu. Hem rengi hem de suyuyla bizi çok etkiledi. Yüzmek çok keyifliydi ancak boğaz akıntısı olduğu için çok açılmak tehlikeli olabiliyor. Buna dikkat etmenizde fayda var.
- Küçük Zindancık Koyu: Suyunu yine çok beğendiğim oldukça güzel bir koydu. Temiz ve dalgasız keyifli bir denizi olduğunu söyleyebilirim.
- Hanımın Koyu: Dikili’deki güzel koylardan biri de Hanımın Koyu’ydu. Oldukça güzel ve berrak bir suyu vardı. Su rengi yine turkuaza yakındı. Yüzmek için oldukça keyifliydi. Bu koyun meşhur olma sebeplerinden birisi de kıyısındaki kil. Evet buradan kıyıya yüzerek killi kayalardan çıkardığınız kille yüzünüze maske yapabiliyorsunuz. Yeşil kil denen bu kilin cilde çok iyi geldiğiniz söylüyorlar. Biz de denedik ve maskemizi yaptık.
- Ilıca Koyu: Hem denizde yüzmek hem de hamam keyfi yaşamak isteyenler için biçilmiş kaftan olan bir koy. Denize girdiğinizde alttan gelen bir sıcak su hissetmeye başlıyorsunuz çünkü kıyıda termal bir su kaynağı ile Roma döneminden kalma bir termal havuz mevcut. Havuz oldukça sıcak. Burada hem yüzdük hem de hamama girdik diyebilirim. Oldukça güzeldi.
Tekne turundan genel olarak memnun ayrıldığımızı söyleyebilirim. Dikili tekne turları 2022 yılı itibariyle 250-300 TL arasında değişen fiyatlarda. Bu fiyata öğle yemeği dahil. Biz balık yedik. Av yasağı olduğu için çiftlik balığı olsa da oldukça tazeydi. Dikili’de tekne turu yaptıktan sonra konaklayacağımız kampinge gitmek için yola koyulduk. Bu esnada Denizköy tarafına gitmek için navigasyonlara çok güvenmeyin derim. Bazen bozuk yollara sokabiliyor. Dikili-Bademli-Denizköy arasında köy kahveleri, yöresel ürünler ve termal tesisler görmeniz mümkün. Hem deniz hem kaplıca turizminin bir arada olması oldukça güzel. Denizköy tarafında EOS Kamping isimli bir kampingte konakladık. Kamping denize sıfır ve denizi oldukça güzeldi. Tesisin içinde şezlong şemsiye kullanımı ücretsiz, duş, tuvalet imkanı var. Kampingte her türlü yeme içme vs. hizmeti de mevcut. Tek olumsuz yan günübirlik ziyaretçi almalarıydı diyebilirim.
Tatilin ikinci günü Dikili tarafından gidilecek koylar denildiğinde herkesin mutlaka gidin dediği Pissa Koyu’na gittik. Açıkçası burayı hiç beğenmediğimizi söyleyebilirim. Cumartesi günü gitmemiz sebebiyle hem çok kalabalıktı hem de oldukça dar bir plajı vardı. Ayrıca deniz turkuaz renkli olsa bile kirli ve aşırı dalgalıydı. Antalya Kaputaş Plajı’na çok benzettim burayı. Arkadaşlarımın hiçbiri de memnun kalmadı. O yüzden erken dönüp Denizköy tarafındaki plajda yüzdük ve güneşlendik. Kısa sürede bir tatilden alabileceğimiz maksimum verimi aldık diyebilirim. Dönüşte Çandarlı’ya uğradık ve orada kahvaltı ettik. Hem kahvaltıyı hem de Çandarlı’yı çok beğendik. Hepimizin ortak fikri; “Eğer doğayı ve kendini dinlemek istiyorsan Dikili tam sana göre bir yer.” oldu. Gerçekten Çeşme tarafındaki keşmekeş ve gürültüden uzak sakin bir tatil için Dikili ideal bir yer. Fiyatlar tatil beldelerine göre oldukça uygundu. Oldukça güzel keyifli bir tatil geçirdik diyebilirim. Yazının sonuna gelirken Dikili’ye gideceklere tavsiyeler isimli kısa notlar ekliyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
- Dikili’de mutlaka tekne turuna çıkın.
- Dikili’de kampingleri araştırın. Uygun fiyata güzel yerlerde konaklayabilirsiniz.
- Bardacık inciri görürseniz alın çok lezzetli.
- Dikili’nin ünlü koylarını görmeden dönmeyin.
- Soğuk sıkın zeytinyağı satın alın.
2 Yorumlar
çandarlı daha güzel dikiliye kıyasla bi sonraki yazınızda detaylıca okumak isterim…
Çandarlı’ya da gitmiştik gerçekten çok güzel ve sakin yaşanılası bir yer.